18 Eylül 2016 Pazar

İzmir'de 5 Korku Evi Önerisi

Merhaba, bugün sizlerle en keyif aldığım aktivetelerden birini paylaşacağım; korku/kaçış evleri. Bu evlere benim gibi bayılan bir çok kişi olsa da önyargıyla yaklaşan, çok korkacağını, bu gerilimin onlara fazla geleceğini düşünen kişi sayısı da epey fazla. Yani bu yazıyı hem onlar için yazıyorum hem de İzmir'de kaliteli korku evi arayanlar için.

Korku/kaçış evi nedir? Genellikle 2-6 kişilik oluşturduğunuz ekipler ile 60 dakika içinde çeşitli şifreler çözüp, kapıdaki kilitleri açarak çıkmaya çalıştığınız bir oyun. Kalp, solunum gibi sorunu olanlar, gerilimi kaldıramayanlar için önerilen bir ortam değil.

 #GOOD LOCKED:        
                   
           Öncelikle Good Locked  benim gittiğim ilk korku evi bu nedenle bende yeri biraz farklı. Birazdan önereceğim diğer evlere kıyasla korku seviyesi biraz daha az. Evet, geriliyorsunuz fakat şifre çözmeye odaklanabiliyorsunuz. Ev çok zekice tasarlanmış ve açıkçası gittiğim en temiz evdi. Maalesef çoğu ev korkuyu pis bir atmosferle yaratmaya çalışıyor.

           Oyununuz bittikten sonra evin asıl beyni olan mekana geçiyorsunuz. Oyun içinde işlerin nasıl ilerlediğine tanık oluyorsunuz. Ayrıca sahibi çok tatlı biri ve sohbetine doyum olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Ben bu eve iki kere gittim bir keresi entegre seans olmak üzere arkadaşlarıma küçük bir şaka yapmış olabilirim. Ve bu küçük şakayı hiç para ödemeden yaptım. :p Yani bu eve daha önce gittiyseniz kesinlikle başka bir arkadaş grubunuzla tekrar gidin hem çok daha keyifli hem de hesaplı. Evet, uzattığımı farkındayım ama şunu söylemeden geçemem Good Locked size oyunun içinde çekilmiş bir fotoğrafınızı da hediye ediyor ki ben başka bir evde böyle bir şeye henüz rastlamadım.


Oyunun ücreti; 30TL
Buradan çok detaylı bilgiye de ulaşabilirsiniz.




#CLOAK &DAGGER

Gittiğim en en zekice tasarlanmış ev desem yalan olmaz sanırım. Sahibi Amerika'daki bir çok korku evini ziyaret etmiş ve kendi oluşturduğu evi de standartların üstünde oluşturmuş. Korku ögeleri çok abartılı olmamakla birlikte hikayenin ve mekanın ciddi bir gerici yanı var. Biz bir kapıdan geçmeden önce kimin geçeceğini tam 15 dakika tartışmışız bunu da bize oyun sonunda sahibi söyledi. E tabi bu yüzden oyunu tamamlayamadık fakat en keyif aldığım ev buydu. Gerçekten şifreleri çözerken ciddi bir beyin cimnastiği ve yaratıcılığa ihtiyaç duyduk.

Şu an Cloak And Dagger tadilatta ama ben bunu buraya bırakıyorum çünkü müthiş bir iş birliği geliyor. Pandora ve Cloak & Dagger evlerini, güçlerini birleştiriyor. Pandora İzmir'in en korkunç evlerinden biri Cloak & Dagger'da en zekice olanı. Artık siz düşünün. Ayrıca bir de yeni evleri iki katlı bir Rum evi olacakmış. Sınırları zorlamak isteyenler için süper bir haber bırakıp kaçtım o zaman.




#LAST EXIT

Dürüst olmak gerekirse benim gidipte en zevk almadığım korku eviydi. Çünkü korku ögeleri bir çok eve göre çok fazla. Ama tabiki siz korkuya bayılıyorsanız, öyle şeyler beni etkilemez ben şifre çözmeye devam ederim diyorsanız eminim seveceğiniz bir ev. Ben neden zevk almadım derseniz, ben korku ögelerini seven bir insanım aslında ama aşırı geldi ve biz grup olarak hiç bir şifrye odaklanamadık sürekli gözümüz kapıda kulağımız sesteydi, dört kişi sarılarak gezdik.

Ve bir arkadaşım bu eve iki kere gitmesine rağmen dayanamayıp oyunun yarısında çıkmış. Anlattığına göre bizim oyunumuzda olduğundan çok daha fazla korkuya maruz kalmışlar. Yani oyunu yöneten kişi sizi izlediği için korku direncinize karşı oyunu size göre ayarlıyor.

Ha ben korkmam, severim öyle şeyleri derseniz buyrun detaylı bilgi buradan.
Oyunun ücreti; 25TL




#CUBE FEAR HOUSE

  10 bölmeden oluşan bir ev. Balkonu, bahçesi bile var. Ciddi anlamda çok etkileyici bir evdi. Evet bazı bölmeler özellikle koridor çok dar bu yüzden çok fazla kişi gitmek biraz zor olabilir. Ama gördüğüm en değişik oda tasarımları kesinlikle bu evdeydi. Gidince bana hak vereceğinizden eminim. Şifreler kolay degil fakat daha çok düşünülerek oluşturulabilinirmiş. Zaman zaman çok gerileceğiniz ama çok çok keyif alacağınızı düşündüğüm için bu evi şiddetle öneriyorum. Amsterdam da da şubeleri olduğunu belirtmeliyim. 

Bir diğer güzel yanı korku seviyesini kendiniz ayarlayabiliyorsunuz. 0'dan 5'e kadar numaralandırılıyor ve 4-5 rahatsız edici, 2-3 iyi olarak zaten girişte sizi bilgilendiriyorlar.
Bu evin diğer evlerden farklı olan yanı kasalar fazla yanlışta kendini kilitliyor. İletişiminizi telsizle sağlıyorsunuz. Girişte fener hemen verilmiyor, kendiniz bulmanız lazım. Yani değişik bir korku evi arıyorsanız tercih edilebilir. Son iki oda özellikle çok etkileyici.

Son olarak söylemesem olmaz, evin dış görünümü mükemmel.

10 kişi için fiyatı; 20TL
2-9 kişi için;25TL

Detaylı bilgi için tık tık.



#PANZEHİR

Ve son olarak önerim. korku evlerine önyargılı olanlar için ideal. Korku seviyesini kendinizin ayarlayabildiği, konusu itibariyle de korku ögelerinin diğer evler kadar fazla olmadığı bir ev.

Ben gitmedim fakat giden bir kaç kişiyle konuştum ve gerçekten zekice bir ev olduğunu fazlaca duydum. Dış görünümü ile de ilgi çekici olan bu ev ziyaret edilmeye değer bence. Bende en yakın zaman da rezarvasyon yaptıracağım.


Rezervasyon ve fiyatlar için tıklayın.





Umarım yardımcı bir yazı olmuştur. Daha önce bu evleri ziyaret ettiyseniz, etmeyi planlıyorsanız ya da önerebileceğiniz başka evler varsa yorumlarınızı bekliyoruum.









17 Eylül 2016 Cumartesi

American Horror Story | MY ROANOKE NIGHTMARE

Merhaba, bugün size izlerken en keyif aldığım dizilerin birinden bahsedeceğim. Eminim ki AHS hakkında bir şeyler duymuşsunuzdur ama yeni sezonu başlarken bahsetmemek olmaz diye düşündüm.O zaman sezonlar hakkında kısa bilgiler, yeni sezon dedikoduları, oyuncu kadrosu,teması için okumaya devam edebilirsiniz;

AHS, Ryan Murphy ile Brad Falchuk tarafından yaratılan bir korku-drama dizisidir. Her sezonu, farklı bir dizi karakter, mekâna ve "başı, ortası ve sonu" olan bir öyküye sahip olan bağımsız bir mini dizi olarak tasarlandı. Yani diziye istediğiniz sezondan başlayabilirsiniz, şiddetle önerim 2. sezon ve gözüzünüzün gönlünüzün açılması için 5. sezon zira Amerika'nın tüm yakışıklıları toplanmış.




Sezonları özetlemek gerekirse; İlk sezon günümüzde geçmektedir ve restore edilmiş bir konağa taşınan ve evde, evin eski sakinlerinin hayaletlerinin olduğundan bihaber olan Harmon ailesinin öyküsünü ele almaktadır. American Horror Story: Asylum adıyla yayınlanan ikinci sezon, 1964 yılında geçmektedir ve bu sezonda, doktorlar, hastalar ile cezai ehliyeti olmayanlar için bir tesis tutan rahibelerin öyküleri ele alınmaktadır. Üçüncü sezon American Horror Story: Coven adıyla yayınlanırken teması cadılar ve büyücülük üzerineydi. Dördüncü sezon American Horror Story: Freak Show, 1952'lerin Florida'sındaki bir 'ucube gösterisini konu aldı. Beşinci sezon American Horror Story: Hotel ise Hotel Cortez adındaki bir mekanı ve yaşayanların ilişkilerini konu aldı. 






AHS'nin ilk sezonu olan Murder House'da Sarah Paulson tarafından canlandırılan Medyum Billie Dean Howard karakteri ilk sezondan 6.sezonun sinyallerini çoktan vermişti. Violet e,hayaletler hakkında bilgi verirken Roanoke kabilesinden bahsetmişti. Hepsinin öldürüldüğünü, onların hayalet koloni olduğunu ve hayaletlerinin çevredeki insanları acımasızca öldürdüğünü anlatmıştı: 1.Sezon 11.bölüm. Ayrıca burdan Roanoke kabilesi hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz. 


AHS sezonun konusunu yayınlanacağı güne kadar gizli tuttu. 6 tane afiş ve fragman çıkardı ve adeta bizi meraktan öldürdü. Fakat ilk bölüme göre gerçekten sağlam bir sezon bizi bekliyor! Bence sezonun ilk bölümü şu ana kadar izlediğimiz en korku içerikli bölümdü. Bayıldığımı söyleyebilirim. işte çıkan fragmanlardan ve afişlerden yapılmış bir kolaj;



Ve dizinin en heycanlandıran şeylerinden biri de kadrosu! Yeni sezon ana kadro oyuncuları işte böyle;
-Kathy Bates
-Wes Bentley
-Sarah Paulson
-Cuba Gooding Jr.
-Andre Holland
-Denis O'Hare
-Cheyenne Jackson
-Angela Bassett
-Evan Peters
-Lily Rabe
                            


Ayrıca Matt Bomer, Lady Gaga ve Finn Wittrock ana kadro yerine yinelenen kadrodalar yani birkaç bölümde ara ara karşımıza çıkan karakterlere hayat verecekler. Açıkçası benim ana kadroda görmek istediğim üç isimdi ama napalım artık oldukları bölümleri ağzım açık izlerim artık. 


Şu ana kadar ilk bölüm ve ikinci bölümün fragmanı yayınlandı. Yoksa hala izlemediniz mi? Koşun hemen izleyin. Sonra gelip bana ilk bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak bırakın. bu arada favori sezonunuzu, favori karakterinizi ve dizi hakkında genel düşüncelerinizi yorum olarak bekliyorum tabi ki.
Görüşürüz. :&


21 Mayıs 2016 Cumartesi

Koku ve Şehir Sergisi



“Koku ve Şehir” sergisi, ziyaretçileri bir zamanlar Anadolu topraklarında yaşamış medeniyetlerin tarihsel koku dünyasını keşfetmeye davet ediyor. Kahve, nane ve kolonya gibi günümüzün hakim kokularından pek çok örneğin yanı sıra geçmiş dönemlerin esintilerini taşıyan safran, buhur ve amber gibi birçok kokunun da aralarında yer aldığı 50’yi aşkın koku 14 Nisan'dan beri İstiklal caddesinde sergileniyor.  

Serginin girişinde kokular hakkında merak ettiğiniz, aklınıza takılan şeyleri yanıtlamaya yönelik kısa film ekranı var. Bir kaç farklı kısa filmden birini sağ duvardaki butonlardan seçebiliyorsunuz.




Benim de bugün ziyaret ettiğim sergi 8 Haziran'a kadar devam ediyor. Rakı kokusundan çuvala, araba egzozu kokusundan keçiye,lavanta kokusundan bebek pudrasına bir çok değişik şey koklamanız mümkün.
Fotoğafta gördüğünüz sarı butonlara basıyorsunuz kısa olan çubuktan duman çıkıyor uzun çubuktan ise kokuyu dağıtacak hava yayılıyor böylelikle rahatça ayırt edebiliyorsunuz. İlk fotoğraftakinde ise pompayı sıkmanız yeterli. 

Sergiyi gezip kokuları tanıdıktan sonra ise küçük bir oyun sizi bekliyor. Beyaz kağıt çubukları önünüzdeki kokulara batırarak tahmin etmeye çalışıyorsunuz. Doğra cevaba ise hemen arkasında duran kutudan bakabilirsiniz. Bu bölüm bizi biraz şaşırttı çünkü özellikle çok tanıdık kokuları adlandıramadık. O da bizim acemiliğimiz...


Ayrıca sergi içinde eski kolonya, parfüm vs. şişeleri, bu ürünlerin geçmişleri hakkında bilgi yazılarıda yer alıyor. Hatta elinize döküp rahatlayabileceğiniz lavanta kolonyası ve gül suyu da var.


Farklı bir deneyim yaşamak isteyenler, kokulara meraklı olanlar için eşsiz bir yer bence. 
Siz de ziyaret etmek, detaylı bilgi almak isterseniz buraya tıklayın.

Umarım beğenmişsinizdir. Giderseniz yorumlarınızı bekliyorum.

Görüşürüüz.

















15 Haziran 2015 Pazartesi

İngilizce veya başka bir dili geliştirmek için ne yapmalısınız?

Merhaba, bugün benim en sevdiğim konulardan biri olan dil ile ilgili yazmak istedim. Ve bir çok insanın yakındığı konu dili belli bir seviyeye kadar öğrenmek fakat geliştirememek konusuna karar verdim.

Sizin için birkaç öneri düşündüm toparladım. İngilizceyi ve İspanyolcayı öğrenmemde en önemli etkenler bunlar;

1. Konuşmaktan çekinmeyin: Mutlaka öğrendiğiniz dili kullanabileceğiniz bir alan karşınıza çıkacak, konuşun. Dil öğrenmekte en  önemli şey utanmamak derler. Kesinlikle öyleymiş. Kendinizi geri çektiğiniz sürece hep bir şeyler kaybedersiniz. Konuşacak ortam yok diyorsanız bir sonraki maddelere göz atın.

2. Diziler/Filmler/Şarkılar: Hep söylenir, hep en işe yarayan şeylerdir. İstediğiniz dilde istediğiniz şey elinizin altında. Bunlar dilinize çok şey katacak. Özellikle dilleri nasıl kullandıklarını görmek, İngilizceyi İngiliz, Fransızcayı Fransız gibi konuşmak için bire bir. İsterseniz Fransızca, İtalyanca vb. dillerde diziler araştırıp bir ara yazabilirim.

3. Seyahat edin: Eminim bir çoğunuz çok pahalı olduğunu düşünerek bu fikirden uzak duruyor. Ama seyahat etmek düşündüğünüz kadar masraflı değil. En masraflı şey uçak bileti, onu da ne kadar erken o kadar iyi diyerek neredeyse yarı fiyatına indirebilirsiniz. Daha sonra bununla ilgilide bir yazı gelecek. Seyahat ettiğiniz yerlerde insanlarla konuşun, onlara şehir hakkında merak ettiklerinizi sorun. Bir dili pratik yapmadan öğrenmek en zor şeydir.

4. Araştırın: Araştırmak bir diğer en önemli şey bence. Mesela "host" olmak ya da almak. Dünyanın en keyifli ve diliniz için en yararlı şeyi. Bir evi belki de bir odayı paylaşacaksınız. Ve konuşmak zorunda kalacaksınız. En güvenilir olduğunu düşündüğüm  site: couchsurfing.com Eminim ki araştırarak çok şey öğrenebilir, çok kişiyle tanışabilirsiniz.

5. Penpal: Penpal benim en sevdiğim yöntem sanırım. Dünyanın her yerin o kadar çok katılımcısı var ki öğrenmek istediğiniz dil anadili olan kafanıza uygun kişiyi bulmanız kolay olacaktır. Ben bir Singapurluyla  tanışmıştım ve İngilizcem gözle görülür  bir şekilde ilerledi. Çünkü konuşurken İngilizce düşünmeyi öğreniyorsunuz. Bize okulda dayatılan gramerde ise düşünmemize olanak sağlanmıyor. Türkçe düşünüp Türkçe yapıp, öğrendiğimiz dile çevirmeyi öğreniyoruz ve asla istediğimiz gibi kendimizi ifade edemiyoruz. Diliniz hangi seviyede olursa olsun penpalda size yardım etmeyi bekleyen çok kişi var. Aynı zamanda sizden yardım bekleyende çok kişi var. Ben Türkçe öğrenmek isteyen pek kişiyle karşılaşmadım fakat kültürümüze meraklı olan  çok kişi gördüm. Benim en sevdiğim kullanımı rahat olan penpal sitesi: http://www.penpalworld.com/

6. Uygulamalar: Gramerim iyi ama kelime bilgim zayıf diyorsanız telefonunuza indirebileceğiniz uygulamalar çok işinize yarayacak. Her gün size bildirim gönderip kendilerini hatırlatıyorlar. Sürekli elimizde olan telefonlara böyle şeyler için bakmak hem faydalı hem pratik. Ayrıca bir de sözlük her zaman elimizin altında bulunmalı. İngilizce kelime için: Tureng, Fransızca/İspanyolca/İtalyanca gibi diller içinse: http://www.wordreference.com/ önerebilirim. Fakat word reference, Spanish to English gibi yapıyor bu dilleri Türkçeye çevirmiyor. Ve tabi ki oyunlarda kelime bilgisi bakımından çok önemli. Çoğumuz Sims'ten dünya kadar şey öğrendik.

Şu ana kadar bana yardımcı eden yöntemler bunlar ben çok faydasını gördüm umarım sizinde işinize yarar. Görüşürüz.


7 Şubat 2015 Cumartesi

İyi Yedik / Midyeli

Selaam bugün harika bir mekan önerisiyle geldim. Bilirsiniz İzmir midye kültürüne sahip bir şehir. İzmir'e gelipte midye yememek olmaz. Fakat biz dün yeni bir yer keşfettik. Midyeye yeni bir ses getiren bir yer. İnanamayacaksınız pizzasından suflesine kadar midyeli! Ve gerçekten midyeyi yakıştırmayı biliyorlar.




Fotoğraflar fazla net değil ama paylaşmasam olmaz, üzgünüm. Öncelikle girdiğiniz anda masadaki limonlar dikkatinizi çekebilir. Tabii sloglanları da "Bol limon kullanınız.". O yüzden size limon kesebilicek bıçakta getiriyorlar. Sonrasın da duvarda yer alan plakalar, tablolar, puzzlelar hepsi bira veya midyeyle ilgili ve bazıları çok komik. Yemek kadar onlarla da ilgilendim. Açıkçası çok samimi ortamı çok samimi çalışanlara sahip bir yer.


Şimdi yemeklere gelmek gerekirse, ben ilk önce hayal edemedim yani sufle nasıl midyeli olabilir ki? Oluyormuş. Yemeklerinizin yanında midye tava ve midye dolma yemenizi şiddetle öneririm. Onları çekemedim. Masadakiler saldırdı. Kendi yemeğimi çektim paylaşmak isterim.




Umarım gidersiniz, görüşürüüz.:*




6 Aralık 2014 Cumartesi

App Önerisi

Yazmak için tonlarca fikrim, yazmamak için tonlarca bahanem var. Bu aralar yazmak isteyipte yazmamak için direneni oynuyorum. Biliyorum yazsam yazıcam ama elim gitmiyordu ne kaleme ne bilgisayara. Ben de bu arada bol bol cupcake yaptım, film izledim , tırnaklarımı güzel uzattım, yeni appler keşfedip, yürüdüm. Frambuazlı cupcake enfes bir olay hemen tarifine bakıp deneyin derim. Kendimi mutfağa adadığım şu bir ayda "Kitchen Stories" isimli ha-ri-ka bir app keşfettim. Tabi içindeki daha ha-ri-ka tarifleri deneyince götüm göbeğim büyüdü. Ama durur muyum? Hayır, onun için de "Pump Up" diye bir app keşfettim. Ne kadar işe yaradığı muamma ama size yeni gözde applerimi tanıtmak isterim.

Önce sevdiğim içi kullandığım; Kitchen Stories
Uygulamayı açtığınızda önünüze tüm tariflerin olduğu bir sayfa geliyor. Ne tarif ararsanız hepsi var. Kendinize göre favorilerinizi oluşturabiliyorsunuz. Ve de yapması kolay olmayan bir takım şeyin vidyolu gösterimi var.
Tarif fazla olunca aradığımızı bulmak kolay olmuyor, bunun için de filtre koymayı atlamamışlar tabii;

Aradığınız her çeşit şey mevcut. Kalorisine pişme süresine, laktozsuzuna, glütensizine kadar ayarlayabiliyorsunuz. Ayrıca tarif paketi olarak daha seçenekler var. Uygulama içi satın alımlar sadece yılbaşı, şükran günü tariflerinde var.



Ben en çok tatlılara vuruldum açıkçası. Tariflerin gerekli olan her ayrıntısı ve her tarifin vidyosu mevcut. Tariflerin kapkacak bölümündeyse her tarifte kullanılan araç-gereçler var. Alışveriş listesine ekle seçeneği ile de kendi listenizi oluşturabiliyorsunuz.


En güzelide kendi tarifleriniz ile kendi kitabınızı oluşturabiliyorsunuz. Mutfakla az biraz ilişkiniz varsa bu appe aşık olmanız muhtemel.

Şimdi de "Ben nasıl kilo vericem ya?" diye ağlarken keşfettiğim app; Pump Up


Bu uygulamada tüm dünyadan kullanıcıların yediklerini, sporlarını, vücutlarında ki değişimleri takip edebilirsiniz. Kendinize özel workout oluşturabilir, kalori hesaplayabilirsiniz.


Motive eder, motive edilirsiniz. Kilo vermek için doğru appi arıyorsanız kesinlikle Pump Up.




27 Kasım 2014 Perşembe

Yaban Mersinli Cupcake Tarifi

Bugün harika cupcake tarifiyle geldim. Bir arada limonlu az kalorili turta tarifi vericem ama önce yaban mersinli çok kalorili cupcakeler. Mutfağa girip 373874 çeşit tatlı yapabilirim en sevdiğim şeylerden biri. Zamanım oldukça yeni çeşitler deniyorum son zamanlarda müptelası olduğum kekin tarifini vermek isterim bu kek için 30 tane sipariş almış biri olarak sjksjksj


Malzemeler

  • 2 su bardağı un
  • 1 çay bardağı şeker
  • 1 çay bardağı esmer şeker
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • 1 çay bardağı tereyağı
  • 1 su bardağı süt
  • 1 paket vanilya
  • 2 yumurta
  • 1 su bardağı yabanmersini
  • 1 paket çikolata

*Ben tarçın yemediğim için koymadım.
*Evde esmer şeker kalmadığı için bir buçuk çay bardağı beyaz şeker kullandım.

Yaklaşık 10 tane çıkıyor 8 kişilik diyebiliriz. Toplamda 45 dk gibi bir sürede kekler hazır oluyor.


Hazırlanışı

  1. Yaban mersinli Cupcake tarifimizin başlangıcına ilk olarak unlu malzemelerimizi hazırlayarak başlıyoruz. Bunun için öncelikle unlu malzemeleri içerisinde rahatlıkla karıştırabileceğimiz geniş bir kâse alıyoruz. Daha sonra 2 su bardağı unumuzu elekten süzerek malzeme kâsemizin içerisine alıyoruz. Hemen ardından 1 çay bardağı şekerimizi, 1 çay bardağı esmer şekerimizi, 1 paket kabartma tozumuzu, 1 çay kaşığı tarçınımızı ve son olarak 1 çay kaşığı kadar tuzumuzu süzerek unlu malzeme kâsemizin içerisine alıyoruz. Tüm unlu harcımızı kaşık ile güzelce karıştırdıktan sonra Yabanmersini ile Cupcake tarifimizin sıvı harcını hazırlamaya başlıyoruz.
  2. Yaban mersini ile Cupcake tarifimizin sıvı harcını hazırlamak için öncelikle bir kasenin içerisine daha önceden oda sıcaklığında beklettiğimiz 1 çay bardağı kadar tereyağımızı alarak başlıyoruz. Tereyağımızı kaşık ile güzelce karıştırarak erittikten sonra içerisine 2 adet yumurtamızı ve 1 paket vanilyamızı ilave ederek sıvı harcımızı karıştırıyoruz. Daha sonra harcımızın içerisine 1 su bardağı kadar sütümüzü ilave ederek harcımızı kıvama getiriyoruz.
  3. Şimdi hazırladığımız unlu malzememiz ile sıvı malzememizi karıştırarak Yaban mersini ile Cupcake harcımızı elde etmiş oluyoruz. Şimdi son olarak hazırladığımız harcımızın içerisine 1 su bardağı kadar yabanmersini meyvelerimizi ilave ediyoruz ve harcımızı muffin kalıplarımıza kaşık yardımı ile alıyoruz. Daha sonra harımızın üzerine ikişer parça çikolata koyup hazırladığımız Yabanmersini ile Cupcake harcımızı daha önceden 190 derece ısıttığımız fırında yaklaşık olarak 25-30 dakika kadar pişiriyoruz.  Pişirdiğimiz Yaban mersinli Cupcake’lerimizi servis tabağına alarak sunuma hazır hale getiriyoruz.







Bazı şeylerin fotoğrafını çekip en son halinin fotoğrafını çekmemek...

Bu tarifi gördüğüm ve çeşitli kek tariflerine ulaşabiliceğiniz güzel site için tık tık.

Yemek mi yapsam spor mu düşüncesiyle geçirdiğim haftanın sonuna yaklaşırken siz neler yapıyorsunuz, yazın.
İyi geceleer.